top of page

Ezgi Yetkin

Dürüst olmak ne kadar zor olabilir ki?
Karşımızdaki insana dürüst olabildiğimiz kadar dürüstüz aslında kendimize.
Peygamberimiz, dürüst davranışın, ölçülü hareketin ve güzel bir görünüşün iyi insanların özelliklerinden olduğunu söyler.
Kur'an-ı kerim’de Allah, sözünde durma, dürüst ve güvenilir olmanın önemini vurgular.
Bu konudaki ayetlerden bazıları şunlardır:
"O müminler, güvenilir ve verdikleri sözü yerine getirirler.” (40/Müminun suresi, 8)
“Ey iman edenler! Verdiğiniz sözleri yerine getirin.” (5/Maide suresi, 1)
“O hâlde seninle beraber tevbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol.” (11/Hud suresi, 112)
Peygamberimiz de; “Söz vermek borç gibidir.” (Buhari, Hibe, 18) buyururlar.

Kur'an-ı Kerim'de de belirtildiği üzere, dürüst olmak insanlara hep kazanç getirmektedir. Söylenilen her yalan, kişiyi daha çok yalan söylemeye itecektir. Bir yalanı örtbas etmek isteyen kişi, başka yalanlar uydurmaya başlayacaktır. Yalan söylemek alışılagelmiş bir davranış bozukluğu halini alacaktır zamanla. Ve söylenen yalanın boyutlarının ne fena sonuçlar doğurduğunu farkedemeyecek kadar körelecektir gözler.
Kimi zaman kulağa daha cazip gelen beyaz yalan, pembe yalan gibi yalanı sempatik gösteren söylemlerin arkasına sığınılacaktır. Halbuki yalanın pembesi beyazı olmaz. Yalan söyleme alışkanlığı çocukluktan itibaren başlar aslında.Çocuklarınıza bu alışkanlığı siz anne babalar kazandırıyorsunuz.
Nasıl mı? Onlara dürüst olmayı öğretirken, örnek bir profil olmayı başaramayarak. Basit bir örnek vermek gerekirse; Diyelim ki doktora değil, gezmeye gidiyorsunuz ve çocuğunuza iğne vurulmaya gittiğinizi söylüyorsunuz. Çok güzel kandırdınız, durumun farkında değil. Ama eve geldiniz, eşinize gündüz gittiğiniz sinemayı ya da alışveriş merkezinde rastladığınız arkadaşınızı anlatıyorsunuz. Çocuk bunları duyuyor, algılıyor ve şaşırıyor.. Bir böyle, iki böyle derken çocuk da yalanın normal bir davranış şekli olduğunu, anne ve baba da söylediği için kendisinin de yalan söylemesinin sakıncalı olmadığını düşünüyor. Sonra siz ne kadar çocuğunuza 'dürüst ol evladım yalan söyleme, bu kötü bir davranış' deseniz de bir faydası olmuyor.
Eğitim ilk önce ailede başlar. Çocuklar anne ve babalarını model alarak, taklit ederek büyürler. Bu yüzden çocuklar ile iletişimde kullanılan sözcükler iyi seçilmeli, davranışlar daha bir dikkatli sergilenmeli.
Küçücük diye tabir edilip söylenen yalanlar aslında birikerek büyürler. Hayatınızın vazgeçilmez çıkış yolları olur yalanlar. Söylendikçe cazibeleri artar. Kurtuluşu yalanlarda aramaya başlarsınız. Ne kadar yazık değil mi! Kişi yalanı kurtuluş olarak görüp aslında kazandığını sanıp kaybediyor.. Peki ya dürüst olarak kazanılacak çok şey varken yalan söyleyerek kaybetmek niye?
Kendimizi ve çocuklarımızı bile bile ateşe atmayalım. Dürüstlükten ve doğruluktan şaşmayalım ki kazananlardan olalım.

Kazananlardan olmak ümidiyle..

Saygı ve sevgilerimle..

Ezgi Yetkin

YETERİNCE

DÜRST MÜYÜZ

25.02.2013

Samsun'da doğup büyüdüm bu yüzdendir ki denizin mavisini ve baharda açan çiçeklerin havaya kattığı o muhteşem kokuyu iyi bilirim.​​

Hayat denilen sahneye çıkışım sonbaharın kendini en çok hissettirdiği Kasım ayında olmuştu. Kısaca belirtmem gerekirse 6 Kasım günü dünyaya gözlerimi açtım. Henüz çok küçükken atıldım hayata. Yazmaya ilkokul yıllarında öğretmenimin verdiği kompozisyon ödevi ile başladım. O zamanlar sadece bir ödev olarak gördüğüm yazılar sonraları hayatımın bir paçası olmaya başladı. İçine kapanık sessiz bir çocukluk geçirmem nedeniyle, kimseyle paylaşamadıklarımı döktüm kağıtlara. Daha düne kadar günlük tutan bir Ezgi vardı aslında. Yani demem o ki yazmaya çocukluk yaşlarında iken başladım. Şuan Eskişehir Anadolu üniversitesi'nde Açıköğretim Tarih Bölümü ikinci sınıf Öğrencisiyim.Okuduğum bölümü çok seviyor olmama rağmen edebiyat aşkım daha ağır basıyor. Ve bu yolda ilerlemek istiyorum. İnşallah hedeflediğim yolda ilerleyebilmem için önüme çıkan engelleri başarı ile aşabilirim.​

Hayat; çıkmayı bilen için bir merdiven, yürümeyi bilmeyen içinse bir uçurumdur. Her ne olursa olsun umutlarımızı yitirmeyelim, unutmayalım ki sabır ve dua her kapının anahtarıdır.

Sevgi ve saygılarımla..

Ezgi Yetkin

   ÖNSÖZ

   17.02.2013

bottom of page